Akciğer tüberkülozu, mycobacterium tuberculosis adındaki bakterinin sebep olduğu bulaşıcı bir rahatsızlıktır. Bu bakteri Koch basili olarak ta anılır. Vücuda solunum yolundan girdiğinden en fazla akciğerleri etkilemektedir. Ancak beyin, kemik, kalp ve akciğer zarı, böbrek gibi organları da etkisine alabilir. Sinsi bir rahatsızlık olduğundan, tipik bir belirtisi yoktur. Akciğerleri etkileyen tüberküloz bulaşıcı özelliktedir. Diğer organları etkileyenler ise bulaşıcı özellik göstermez. Tüberküloz ya da verem toplumun üçte birlik bölümüne enfekte olmuştur. İnsanlar yaşamlarında bu bakteriyi vücutlarına almıştır. Bazı dönemlerde bakterinin aktif hale gelmesiyle tüberküloz yaşanmaktadır. Hastalarda ateş, halsizlik, kanama, balgam ve kilo kaybı gibi semptomlar bir arada ya da tek başına görülür. Bazı kişilerde rahatsızlık ilerlemiş olsa da, herhangi bir şikayet olmayabilir.
Tüberküloza yakalanan kişilerin akciğerlerde olan hastalığın ilerlemesiyle bakteriden salgılanan bazı enzimler ve savunma sistemi sayesinde bir kovuk meydana gelir. Tüberküloz mikrobu kovukta hızla çoğalmaya başlar. Kovuk hava yollarıyla yani bronşlarla ilişkili olduğundan, kişinin öksürme, hapşırma gibi eylemlerinde ağzından çıkacak damlacıklarla çevreye yayılır. Havalandırmanın iyi yapılmadığı yerlerde havada asılı kalan damlacıklar, sağlıklı kişilerde nefes yoluyla akciğerlere çekilir. Bu şekilde ilk defa sağlıklı bireyler tüberküloz basiliyle enfekte hale gelir. Akciğerlerdeki verem mikrobu genellikle bağışıklık sistemi tarafından hastalık oluşana kadar hapsedilir. Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla mikroplar harekete geçerek ürer ve tüberküloz hastalığı oluşur. Yetişkinlerde alkol, ağır stres, AIDS, beslenme sorunları gibi etkenler tüberküloz oluşumu için risk faktörleri sayılabilir.
Hastalarda kilo kaybı, hafif ateş, iştahsızlık, geceleri artan terlemeyle halsizlik gibi genel belirtilerle, akciğerlerde oluşan doku reaksiyonu nedeniyle öksürük, kan tükürme, balgam çıkarma, nefes darlığı belirtileri meydana gelir. Bunlar tüberküloz hastalığına özgü değildir. Diğer akciğer hastalıklarında da bu belirtiler oluşur. Bu belirtilerin üç haftadan uzun süre görülmesi durumunda Özel Doğuş Hastanesine başvurmasında fayda vardır.
Rahatsızlığın kesin teşhisi için hastanın balgamında tüberküloz mikrobunun görülmesi gerekir. Sabahleyin aç karnına çıkan balgam ince bir cama yayılarak, özel boyalarla boyanır ve mikroskopta incelenir. Tüberküloz mikrobu mavi boyalı zeminde kırmızı ince çubuk gibi ya da ince çengel yapılarda görülür. 15 gün arayla yapılan tahlilde mikrop yeniden tespit edilmezse, akciğer grafisi, PPD testi ve bazı kan tahlilleri yapılarak tedaviye başlanır. Başlangıç döneminde mikroplar az olduğundan, balgamda tüberküloz mikrobu görülmeyebilir. Bu durumda kültür testi yapılabilir. Burada balgamın bir bölümü mikrobun üreyeceği yere ekilip 3-6 hafta beklenir. Balgamda mikrop olması halinde, basil kolonileri görülerek hastalığa kesin teşhis konulabilir.
PPD testinde solüsyon ön kolun iç tarafına deri içine uygulanır. 72 saat geçtikten sonra buradaki 100 mm üstündeki endurasyon yani sertlik pozitif olarak değerlendirilir. Pozitif sonuç vücutta tüberküloz mikrobunun enfekte olduğunu gösterir. Verem aşısı yapılması da, PPD test sonucunu pozitif yapar. Bu yüzden aşı uygulanmış kişilerde hastalığın tanısında PPD testi bir önem taşımaz. PPD testinin negatif çıkmasından bir yıl sonra yapılacak testin pozitif çıkması halinde, hastanın bu süreçte mikropla enfekte olduğu görülür.
Tanı koyulan hastaların tedavisine hemen başlanmalıdır. Bu hastanın daha kısa sürede sağlığına kavuşmasını ve çevresine hastalığı bulaştırma olasılığını azaltır. Bu rahatsızlığın tedavisi enfeksiyon hastalıklarına göre daha uzun bir dönem sürer. Başlangıçta 4 çeşit ilaç kullanılmaktadır. Bu tedavi Özel Doğuş Hastanesi Göğüs Hastalıkları Biriminde yapılabilir. Tedavi sırasında mikrobun ilaçlara karşı direnç kazanması halinde tedavi süresi uzayabilir. Uygulanan tedavinin en az 6 ay sürmesi gerekir. Özel Doğuş Hastanesi’nde Tüberküloz tedavisi sırasında düzenli hasta kontrolleriyle hastanın durumunu takip eder.